YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/110
KARAR NO : 2015/3604
KARAR TARİHİ : 02.07.2015
Tebliğname No : KYB – 2014/393990
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na muhalefet etmekten dolayı PTT Lojmanları Apartman Yöneticiliği hakkında anılan Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca idari para cezası uygulanmasına dair Van Sigorta Müdürlüğünün 25/06/2003 tarihli ve 2003/60 sayılı komisyon kararının iptaline ilişkin Van Sulh Ceza Mahkemesinin 19/01/2004 tarihli ve 2003/285 esas, 2004/18 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 02/12/2014 gün ve 72596 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/12/2014 gün ve KYB.2014-393990 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 140. maddesinde “İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idari para cezaları, bu Kanunun 80 inci maddesi hükmü gereğince hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.” hükmünün bulunduğu cihetle, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 51. maddesi ile değişik 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 106. maddesinde yer alan hükmün “İdari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idari para cezaları, bu Kanunun 80 inci maddesi hükmü gereğince hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.” Şeklinde düzenlendiği gözetilerek yapılan incelemede;
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnameye konu edildiği üzere, karar tarihi olan 19/01/2004 tarihi itibariyle idari para cezasına itiraz incelemesinin idari yargının görev alanında olduğu açık ise de, eylem tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun’un 140/son maddesi hükmüne göre idari para cezalarının tahakkuk ve tahsilatında 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı cihetle, kanun yararına bozma isteminde bulunulan karara konu eylem yönünden tahakkuk ve tahsil zamanaşımı dolmuş bulunduğundan kanun yararına bozma yoluna gidilmesinde hukuki bir yarar bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.