Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/10716 E. 2016/682 K. 21.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10716
KARAR NO : 2016/682
KARAR TARİHİ : 21.01.2016

Tebliğname No : …
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet suçundan sanıklar … ve …, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 37/1. maddesi delaleti ile 2820 sayılı Kanun’un 114/2. maddesi gereğince ayrı ayrı katılan … ile müşteki … karşı gerçekleştirdikleri kabul edilen eylemleri nedeniyle iki kez 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2013 tarihli ve …esas, … sayılı kararının her iki sanık yönünden itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanık … müdafii tarafından 6545 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile 2820 sayılı Kanun’un 114. maddesi değiştirilerek yargılamaya konu fiil ön ödeme kapsamına alındığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak ön ödeme işlemlerinin uygulanması talep edildiğinden, dosya yeniden ele alınarak her iki sanık yönünden yapılan değerlendirme sonucunda 5237 sayılı Kanun’un 37/1. maddesi delaleti ile 6545 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile değişik 2820 sayılı Kanun’un 114/2 ve 5237 sayılı Kanun’un 52/1-2. maddeleri gereğince ayrı ayrı katılan … ile müşteki … karşı gerçekleştirdikleri kabul edilen eylemleri nedeniyle iki kez 3 ay hapis ve 1.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2014 tarihli ve … esas, …sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının … gün ve … sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/07/2015 gün ve… sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-6545 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile 2820 sayılı Kanun’un 114. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda sanıkların üzerlerine atılı suçların önödeme kapsamına alınması, 5237 sayılı Kanun’un 75/3. maddesi yollaması ile 75/2. maddesi gereğince sanıkların ön ödeme hükümlerini yerine getirmeleri halinde haklarındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekeceğinden ön ödeme hükümlerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerine göre sanıkların lehine olduğu gözetilmeksizin, sanık … müdafiince 6545 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile 2820 sayılı Kanun’un 114. maddesi değiştirilerek yargılamaya konu fiil ön ödeme kapsamına alındığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak ön ödeme işlemlerinin uygulanması talep edilmesine rağmen, her iki sanık hakkında önödeme hükümleri uygulanmaksızın yeniden hüküm kurularak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,
2-6545 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile değişik 2820 sayılı Kanun’un 114. maddesi gereğince sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılmaksızın hüküm kurulduğunun belirtilmesine karşın, hapis cezasının üst sınırdan, adli para cezasının ise alt sınırdan verilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması ve sanıklar hakkında fazla hapis cezası verilmesi suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 5. fıkrasında “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder”şeklindeki düzenlemeye göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği … gün ve … Esas, …Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar, ancak hükmün hukuken varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları denetimine konu olabileceğinden, henüz hukuken varlık kazanmayan hükümdeki hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Uyarlama konusu yapılan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin dosyada önödeme önerisi yapılmaksızın yeniden verilen ve açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün, denetim süresi sonunda düşme kararı verilmesi veya hükmün açıklanması suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmünün tesisinden sonra temyiz incelemesine konu olabileceği ve temyiz yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde ise, koşulları bulunduğu takdirde kanun yararına bozma yolu ile incelenebileceğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği hallerde açıklanmayan hükmün içeriğine dahil bulunan hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yoluyla denetlenmesi olanağının bulunmaması nedeniyle yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.