Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2016/7135 E. 2016/8730 K. 31.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7135
KARAR NO : 2016/8730
KARAR TARİHİ : 31.05.2016

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
İHBAR OLUNANLAR : 1-…
2-…
BİRLEŞEN DOSYA
DAVACISI : Ç….
DAVALILAR : ….

Davacı dava dilekçesi ile “soybağının reddine”, birleştirilen davada ise “babalığın tespitine” karar verilmesini istemiş; mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş; karar, birleştirilen davanın davalıları tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, 08.10.2012 tarihli dava dilekçesiyle; davacının, annesi ….’nin evlenmeden önce … ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, daha sonra annesinin davalı … ile evlenmesi neticesi, adı geçen davalı hanesine kaydının yapıldığını, babasının davalı … olmadığını ileri sürerek, davalı ile arasındaki soybağının reddine; 16.10.2012 tarihinde açtığı birleştirilen ….sayılı dava ile de; babasının davalıların mirasbırakanı ….olduğunun tespiti ile bu kişinin babalığına hükmedilmesini istemiş; mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, davacı ile … arasındaki soybağının reddine, davacının babasının….. Yıldırım olduğunun tespitine karar verilmiş, kararı birleştirilen davanın davalıları temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01.03.1978 tarihinde evlilik dışında doğduğu, annesi….. 28.01.1981 tarihinde davalı … ile evlenmesinden sonra, eşlerin bildirimi üzerine 04.11.1981 tarihinde ….. olarak nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 292’nci maddesine göre; “evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbirleriyle evlenmesi halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olur.” 293’ncü maddesine göre; “Eşler evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar. Bildirimin yapılmamış olması, çocuğun evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olmasını engellemez. Daha önce tanıma veya babalığa hükümle soybağı kurulmuş olan çocukların ana ve babası birbirleriyle evlenince, nüfus memuru re’sen gerekli işlemi yapar. “
….

Somut olayda davacı, evlilik devam ederken değil, evlilik dışında doğmuş; anasının daha sonra davalı … ile evlenmesinden sonra, eşlerin nüfus memurluğuna birlikte beyanda bulunmaları üzerine ….çocuğu olarak bu ikisinin üzerine tescil edilmiştir. Başka bir ifade ile davacı ile davalı … arasındaki soybağı, “evlilik içinde doğumla” (TMK. m. 285/1) değil, sonradan evlenme yoluyla (TMK. m. 292) kurulmuştur. Sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağının ortadan kaldırılması, Türk Medeni Kanununun 286’ncı maddesinde düzenlenen soybağının reddi davasıyla değil, aynı Yasanın 294’ncü maddesinde düzenlenen “itiraz ve iptal” davasıyla mümkündür. Anılan maddeye göre, “Ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve ….ı, sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilir. Çocuğun alt soyu da, çocuğun ölmüş ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması halinde itiraz hakkına sahiptir. İtiraz eden, kocanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür.” Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, davacı tarafından açılan asıl dava, “sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz” niteliğinde olduğu halde, bu davanın hukuken soybağının reddi olarak nitelendirilmesi doğru değil ise de, bu husus temyiz edilmediğinden, nitelendirmedeki yanlışlık bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Birleştirilen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
Davacı evlilik dışında doğmuş, anasının daha sonra Rekabi ile evlenmesiyle, eşlerin birlikte beyanı üzerine nüfusa bu ikisinin çocuğu olarak tescil edilmiştir. Davacı ile davalı … arasındaki “sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağı” ilişkisi, davacı tarafından açılan yukarıda birinci maddede sözü edilen dava ile ortadan kaldırılmış, buna ilişkin karar temyizin dışında bırakılarak kesinleşmiştir. Bu durumda, davacı tarafından açılan “babalığa” ilişkin birleştirilen dava görülebilir hale gelmiştir.
Birleştirilen dava, ergin çocuk tarafından açılan “babalığa” ilişkindir. Mahkemece, davanın kamu düzenini ilgilendirmesi bakımından kuşku ve duraksamaya yer bırakılmaksızın soybağının doğru olarak tespit edilmesi zorunludur. Somut olayda, salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, babalık iddiası ile ilgili olarak davacı ile davalıların mirasbırakanı …. arasında…. testi yaptırılması gerektiği hususu gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün ikinci bentte yazılı sebeplerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.