Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/7793 E. 2015/10424 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7793
KARAR NO : 2015/10424
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, dernek genel kurul toplantısının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin kanuna ve tüzüğe aykırı olarak yapılan 20.03.2008 ve 14.04.2009 tarihli genel kurul toplantılarının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32.maddesinin (b) bendinde; genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak veya dernek merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapan dernek yöneticilerinin idari para cezası ile cezalandırılacağı, mahkemece, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurul toplantılarının da iptaline karar verilebileceği düzenlenmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 69. maddesinde “Her üyenin genel kurulda bir oy hakkı vardır; üye, oyunu şahsen kullanmak zorundadır.”; 83.maddesinde ise “Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye ise kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir. Diğer organların kararlarına karşı dernek içi tüketim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz. Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.” Dernekler Yönetmeliğinin 14. maddesinde de; “Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler; en az onbeş gün önceden, toplantının günü, saati, yeri ve gündemi en az bir gazetede veya derneğin internet sayfasında ilan edilmek, yazılı olarak bildirilmek, üyenin bildirdiği elektronik posta adresine ya da iletişim numarasına mesaj gönderilmek veya mahalli yayın araçları kullanılmak suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.” 15. maddesinde ise; “Genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi
makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler. Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz. Bu kişiler ve dernek üyesi olmayanlar, ayrı bir bölümde genel kurul toplantısını izleyebilirler….Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazırun listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur. Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. Genel kurulda her üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır.” hükümleri yer almaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı derneğin 20.03.2008 ve 14.04.2009 tarihlerinde genel kurul toplantısı yaptığı, toplantılarda tüzük değişikliği oylamasının da yapıldığı, 20.03.2008 tarihli toplantıda 20 kişi yerine vekaleten oy kullanıldığı, ilk toplantı olduğu, dernek üye sayısı dikkate alınarak vekaleten oy kullananlar düşüldüğünde toplantı yeter sayısına ulaşılmadığı, 14.04.2009 tarihli toplantıda ise 9 kişi yerine vekaleten oy kullanıldığı, ikinci toplantı olduğu, dernek yönetim ve denetim kurulu asil üye sayısı gözetilerek vekaleten oy kullananlar düşüldüğünde toplantı yeter sayısına ulaşılmadığı, yapılan denetim sonucu durumun tespit edildiği, davacı vekili tarafından genel kurul toplantılarının kanuna ve tüzüğe aykırı yapılması nedeniyle iptali için dava açıldığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda toplantılardaki mevzuata aykırılıkların ayrıntılı tespitinin yapıldığı, mahkemece, toplantılarda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, olsa bile esaslı işlem yapılmadığı, bilirkişi raporunda belirtilen aykırılıklar sonrası yeni genel kurul yapıldığından davacının iptalde hukuki menfeatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında; derneklerde vekaleten oy kullanma söz konusu olmadığı halde vekaleten oy kullanılması, vekaleten oy kullananlar düşüldüğünde dernek genel kurulu toplantı ve karar yeter sayısına ulaşılmamış olması, usulsüz olarak toplantılarda tüzük değişikliğinin yapılmış olması nedeniyle kanuna ve tüzüğe aykırı yapılan genel kurul toplantılarının iptaline karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.