Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/5804 E. 2015/17103 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5804
KARAR NO : 2015/17103
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2014/80-2014/479

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak l sayılı taşınmazın bedelinin faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalı K.. B.. hakkındaki davanın usulden reddine, davalı M.. B.. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi davacı ve davalı tarafından, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 24.11.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Davalı M.. B.. vekili adına ve aleyhine temyiz olunan davalı K.. B.. adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dosyadaki bilgi ve belgeleri ve özellikle 25.07.2014 tarihli bilirkişi fen raporunda dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 521,93 m²lik kısmına fiilen el atıldığı bu kısım ile fiilen el atılmayan (Y1) ile gösterilen 1,65 m² ve ( Y2) 2.106,74 m² ile gösterilen kısımların 30 metreden küçük ve ilçe belediyesi sorumluluğundaki yol olarak planlandığı açıklanmış olup, aynı taşınmazın paydaşı tarafından açılan Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1685 Esas-2013/38 Karar (Dairenin 2014/12567E-2014/17204K) sayılı dosyasında yer alan fen bilirkişisinin 11.10.2012 tarihli krokili raporunda, dava konusu taşınmazın yalnızca A harfiyle gösterilen 542.62 m² asfalt yol, B2 harfiyle gösterilen 7.66 m² kısma ve B3 harfiyle gösterilen 425.37 m²’lik kısımlarına bankent dolgu yapılarak fiilen el atıldığı açıklanmış olup, bilirkişiden paydaş dosyada belirtilen yerlerde el atma bulunup bulunmadığı husunda rapor alınarak fiilen el atılan kısımlar yönünden çelişkiler giderilerek fiilen el atıldığı tespit edilen bölümlerin bedeline hükmedilmesi ve bu kısımlar yönünden davacı tapusunun iptaline hükmedilmesi, fiilen el atılmayan kısımlar yönünden ise -2-

davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararı ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10. fıkrasında “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü uyarınca idari yargıda açılması gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
2-Bundan ayrı olarak ; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra elatılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden de hükmün bu yönlerden bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.