Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/4746 E. 2015/18041 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4746
KARAR NO : 2015/18041
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ergani Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 18/08/2014
NUMARASI : 2014/867-2014/1213

Dava dilekçesinde, evlat edinme kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; kardeşinin çocuğu olan küçük Osman’a kendisinin baktığını, evlat edinme koşullarının oluştuğunu belirterek kendisi tarafından Osman’ın evlat edinilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 305. maddesine göre bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir. Aynı Yasa’nın 309/1. maddesinde evlat edinmede, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektiği, 311. maddesinde ise ana ve babanın rızasının aranmayacağı durumlardan birisinin küçüğe karşı özen yükümlülüğünün yeterince yerine getirilmemesi olduğu düzenlenmiştir. 316. maddesine göre de evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilebilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir. 426/2. maddesine göre ise, yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.

Dosyadaki belge ve bilgilerden; davacının kardeşinin çocuğunu evlat edinmek için 15.08.2014 tarihinde dava açtığı, davacının kardeşi Nazlı’nın Sedat ile evliliğinden 23.12.2006 tarihinde doğan Osman isimli çocuğunun bulunduğu, Nazlı’nın 24.06.2011 tarihinde boşandığı ve Osman’ın velayetinin annesine verildiği, 07.03.2013 tarihinde davacının kardeşi Nazlı’nın vefat ettiği, kanuni temsilcisiz kalan küçük Osman’a davacının vasi atandığı, vesayet makamı ve denetim makamından gerekli izinleri alarak davacının daha önce de yeğeni olan Osman’ı evlat edinmek için Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/604 esas sayılı dosyası ile dava açtığı, ancak o zaman davacının evli olması, eşlerin birlikte evlat edinebilmeleri ve eşi olan Merve ile Osman arasında 18 yaş farkının bulunmaması nedeni ile o davanın reddine 22.05.2014 tarihinde karar verildiği, bu kararın 24.06.2014 tarihinde kesinleştiği, davacının 07.07.2014 tarihinde boşandığı, eldeki davada mahkemece Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/604 esas 2014/965 karar sayılı kararının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının önceki evlat edinme davası sırasında evli olduğu ve tek başına evlat edinemeyeceği gerekçesiyle o davanın reddine karar verilmiş olması, eldeki davanın açıldığı tarihte ise davacının boşanmış olması, koşulların oluşması halinde davacının tek başına evlat edinebilmesinin mümkün olması, evlat edinme talebinin niteliği gereği koşullarının oluşması halinde yeniden dava açılmasının mümkün olması ve her iki davanın dava sebeplerinin ve koşullarının farklı olması gözetildiğinde Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/604 esas 2014/965 karar sayılı kararının bu dava için kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemez.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında; davacının aynı zamanda evlat edinilmek istenen küçük Osman’ın vasisi olması nedeniyle küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma yöneltilmesi sonra işin esasına girilerek evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri konusunda kapsamlı bir araştırma yapılması, tarafların bu konuda göstereceği deliller toplanarak gerektiğinde uzman görüşünün alınıp bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.