Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/2325 E. 2015/11584 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2325
KARAR NO : 2015/11584
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca … ili … ilçesi … (…) Köyü …, … ve … parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalılar vekili Av. … geldi. Davacı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar 27. madde gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilip ödenen bedelin hükmedilen
kamulaştırma bedelinden mahsubuyla kalan miktar için faize hükmedilmemesi ve fazla yatan bedelin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmemesi gerekirken fazla yatan bedelin bankadan çekildiği tarihten itibaren uygulanacak mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın (1) numaralı hüküm fıkrasının 2.paragrafında yer alan “TESPİTİNE” ibaresinden sonra gelmek üzere “Tespit edilen bedelden Kamulaştırma Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca acele el koyma dosyasında bloke edilen 1.048.129,14TL nin mahsubu ile kalan 126.799,89 TL’sına 29.04.2012 tarihinden itibaren ilk karar tarihi olan 28.09.2012 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “fazla yatırıldığı anlaşılan 242.981,07 TL kamulaştırma bedelinin bankadan çekildiği tarihten itibaren uygulanacak mevduat faizi ile birlikte payları oranında davalılardan alınarak davacı … Müdürlüğüne verilmesine,” ibaresi metinden çıkartılarak yerine “fazla yatan 242.981,07 TL’nin davalılar tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte payları oranında davalılardan alınarak davacı idareye ödenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenelere iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.