YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21041
KARAR NO : 2015/19007
KARAR TARİHİ : 23.12.2015
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2015
NUMARASI : 2013/168-2015/251
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, sayılı taşınmazların mülkiyet ve irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkının idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, bir yılda çift ürün alınabilen yörelerde dahi bu ürünlerin hazırlık ve yetişme süreleri dikkate alındığında bir yılı aşan süre gerektiği de gözönünde bulundurularak, genellikle iki yılda üç ürün esası uygulanmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu yön dikkate alınmadan hükme esas alınan raporda 1 yılda iki ürün (buğday-mısır) üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
Dairemizin yerleşik içtihatlarında belirtildiği şekilde bilirkişi kurulundan 2 yılda 3 ürün münavebesi ile değer belirleyen ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
2-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için kapama meyve bahçesi değerlendirmesinde ise kapamaya dahil edilen meyveler için ayrı ayrı dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
./..
Buna göre; bilirkişi kurulu raporunda münavebeye esas alınan buğday, buğday yan ürünü saman ve mısırın 2010 yılı değerlendirme(dava) tarihi itibarıyla ayrı ayrı kuru ve sulu şartlarda dekar başına asgari ve azami verimine, kilogram başına ortalama toptan satış fiyatına ve dekar başına ayrıntılı üretim giderlerine (masrafları oluşturan kalemler ayrı ayrı yazılmak suretiyle) ilişkin veri listelerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden dosyaya getirtilerek denetime elverişli rapora göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Dava konusu 347 ve 349 parsel sayılı taşınmazların, ilk tesis tarihlerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kayıtları tapu müdürlüğünden getirtilerek denetime elverişli hüküm kurulması gerekirken, 349 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtları getirtilmeden hüküm kurulması,
4-Davacı tarafından fazla yatırılan bedelin, davalılar tarafından çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Karşılaştırıldı A.Ç.