Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/18739 E. 2015/18889 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18739
KARAR NO : 2015/18889
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2015/76-2015/231

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken salt fazla yatırılan bedelin iadesine karar verilmekle yetinilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu

düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanmamış olması,
3-Karar başlığında dava tarihinden sonra vefat eden K.. A..’in mirasçıları yerine K.. A..’ in adının yazılması,
Doğru değil ise de, bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; gerekçeli kararın hüküm kısmının 3. fıkrasında yer alan “bedelin” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “3.052 TL’nin davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa mevduat faiziyle birlikte” ifadesi yazılmak, 3. fıkrada yer alan “tespitine” kelimesinden sonra gelmek üzere “kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 27.10.2011 tarihinden dört aylık sürenin dolduğu 28.02.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.01.2013 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına” ibaresi yazılmak ve karar başlığında davalı olrak gösterilen “K.. A..” ten sonra gelmek üzere “mirasçıları 1-İ.. O.., 2-M.. U..” ibareleri yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.