Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/1798 E. 2015/16521 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1798
KARAR NO : 2015/16521
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2014
NUMARASI : 2010/405-2014/514

Dava dilekçesinde, 07.08.2010 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan sitede 07.08.2010 tarihli olağan genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Yasası’nda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 Sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası’nın 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği, kat mülkiyeti kurulu 206 ada 12 ve 13 numaralı dava konusu parselere ait kat malikleri kurulu kararlarının iptali istendiği, yani iptali istenilen kat malikleri kurulu toplantılarının birden fazla parsel üzerinde kurulu toplu yapı kat malikleri kuruluna ait iki parsel üzerindeki bağımsız bölüm kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemine dair olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile taraflar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklanmamaktadır.
Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.