Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/17709 E. 2015/16338 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17709
KARAR NO : 2015/16338
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2012/853-2014/613

Dava dilekçesinde, aidat borcuna ilişkin icra takibine itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun arsa sahibi olması sebebiyle dava konusu sitede birden fazla bağımsız bölümün maliki olduğunu, aidat ve ortak gider borcunun takip tarihi itibariyle 121.196,66 TL’ye ulaştığını, davalı aleyhine Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2011/2674 E sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini beyanla davanın kabulü ile itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, yine aynı mahkemede görülen 2011/371 Esas sayılı dava dosyasında, davacı tarafın diğer aylarla beraber 2007 yılı Eylül ayı aidat bedelinin de davalıdan talep etmiş olduğu ve ilgili dosyada bu konuda karar verildiği, davacı tarafça 2007 yılı Eylül ayı aidat bedelleri için mevcut dava ile mükerrer talepte bulunulduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile aynı mahkemenin 2011/371 esas sayılı, taraflar arasında aidat alacağından kaynaklı olarak açılan dava dosya içeriği ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacı tarafın diğer aylarla beraber 2007 yılı Eylül ayı aidat bedelini de talep etmiş olduğu ve bu aidat bedelini de kapsar şekilde hesaplama yapılıp karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre 2011/371 Esas sayılı dava dosyasının kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise bu kararın kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, talebin mükerrer olduğu gerekçesi ile davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.