Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/17453 E. 2015/18393 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17453
KARAR NO : 2015/18393
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2014
NUMARASI : 2012/523-2014/200

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir
Şöyle ki;
1-Bilirkişi kurulu raporunda somut emsal alınarak incelenen taşınmazların tümüne ait değerlendirmeye esas alınan satışlarının alıcı, satıcı ve satış bedelleri ile satışa konu miktarlarını gösteren resmi akit tabloları ile bu satışlar ihale yolu ile yapılmışsa buna ilişkin bilgi ve belgeler mahkemece dosyaya getirtilip rapor bu yönden denetlenmediği gibi, bilirkişi raporundaki açıklamalara göre somut emsal olarak alınan bu satışların dükkan ve işyeri satışına ilişkin olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Bu nedenle sözü edilen emsal satışlara ilişkin tapu kaydı ve resmi satış akit tablolarının ve ihale ile satılmışsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin tapu müdürlüğü ve ilgilisinden temin edilmesinden sonra bu satışların dükkan ve işyeri satışına ilişkin olduğunun saptanması durumunda, satış işleminin zeminden çok üzerinde yer alan işletmeye yönelik olduğu, emsal taşınmaz üzerindeki yapının değeri hesaplanıp satış bedelinden düşülerek zemine isabet eden bedel bulunmaya çalışılsa da, bu hesaplamada ticari işletmenin değerinin yer almayacağı ve esasen böyle bir hesaplamanın objektif olarak yapılamayacağı kuşkusuz olduğundan, bu tür bir emsalin gerçek zemin değerine de ulaşılamayacaktır. Bu durumda söz konusu taşınmaz satışlarının uygun ve isabetli emsal oduğundan söz edilemeyeceği dikkate alınmadan yetersiz araştırma ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,

Kabule göre de;
2-Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra, bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsaller imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası’nın 18. maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
3-2942 sayılı Yasa’nm 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2012 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Mahkemece tespit edilen ve davalı adına banka hesabına yatırılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalılara ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihi takip eden tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, faizin bitiş tarihinin karar tarihi yerine paranın bankaya yatırıldığı tarih olarak tesbit edilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karşılaştırıldı SA.