Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/16910 E. 2015/15211 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16910
KARAR NO : 2015/15211
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2014
NUMARASI : 2011/212-2014/755

Dava dilekçesinde, galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen reddine, kısmen atiye bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hasan vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesini istemiş, daha sonra ise davacı yönelik talebi ile davacı dışındaki diğer davacıların tüm talepleri yönünden atiye terk ettiklerini bildirmiş, mahkemece davacı davasının reddine, diğer talepler yönünden ise davanın atiye bırakılmasına karar verilmiştir.
1-1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesinde; “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.
Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
./..
-2-
Usul Kanunumuzda atiye terk müessesesi şeklinde bir müessese olmamakla birlikte, bu husus uygulamada davayı takip etmemekle eş anlamlı olduğu kabul edilmektedir. Yukarıda tam metnine yer verilen HUMK.nun 409. maddesine göre, oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbirinin gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildikten sonra dava süresinde yenilenmez veya yenilenmiş olan dava takipsiz bırakılırsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda, davacıların galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesi istenmiş, daha sonra 30.04.2012 ve 15.02.2013 tarihli dilekçeler ile de davacı yönelik talebi ile davacı Hasan dışındaki diğer davacıların tüm talepleri yönünden atiye terk ettikleri bildirilmiş, mahkemece davacı Hasan’ın davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine, diğer talepler yönünden ise davanın atiye bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenleme ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, atiye terk edildiği açıkça belirtilen talepler yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davaların atiye bırakılmasına karar verilmesi,
2-Davacı galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istemi yönünden;
Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir.
Davaya konu 1160(1747) tarihli vakfiyede, galle batın şartı (ön kuşakta sağ vakıf evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) ile evlada bırakıldığı gözetilerek, mahkemece davacı Hasan’ın gidebildiği kadar üst soylarına ilişkin açıklamalı nüfus kayıtları ile İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/366 esas ve İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/935 esas sayılı dosyalarının getirtilip önceki batında sağ vakıf evladı bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp, gerektiğinde konunun uzmanı bilirkişiden de rapor alınarak bütün deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karşılaştırıldı ZS.