Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2015/15881 E. 2015/15656 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15881
KARAR NO : 2015/15656
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2014
NUMARASI : 2013/490-2014/309

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, Muğla İli …Köyü 1393 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili A.. Ç.. tarafından diğer davalılara vekaleten kendisine asaleten temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuşsa da, hükme esas alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Bilirkişi raporlarında emsal incelemesi ve dava konusu taşınmazla karşılaştırma yapılmaksızın genel nitelikteki değerlendirmelerle yetinilmiş olmakla bu rapora, bozma öncesindeki raporlarda olduğu gibi itibar edilemez.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin birinci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak ikinci fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendi- rilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu toptan eşya fiyatları endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
Mahkemece tarafların vereceği yada resen belirlenecek emsal kayıtlar tapu sicil müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporları alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

İncelenen emsal imar parseli olupta dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18. maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
Somut olayda, dosyada emsal olarak incelenebilecek taşınmaz olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın değerini emsal incelemesi ve dava konusu taşınmazla karşılaştırma yapılmaksızın serbest piyasa rayiçlerine göre tespit eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Bozmaya konu olan 18.04.2007 tarih ve 2004/420 E-2007/183 K. sayılı ilk kararın yalnızca davalılar vekilince temyiz edildiği dikkate alındığında, mahkemece kabul edilen bilirkişi raporunda belirlenen arsa birim m² bedeli 130,00 TL’nin davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken bozma sonrası alınan ve arsa birim m² bedelini 50,00-TL/m² üzerinden hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
3-Faizin davanın açılmasından 4 ay sonrası olan 02.07.2004 yerine 10.07.2004 tarihinden başlatılması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.