Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/9620 E. 2014/13145 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9620
KARAR NO : 2014/13145
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2012/262-2014/16

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalı vekili Av.H… B.. geldi. Davacı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Dairenin bir önceki bozma ilamında, yargılama sırasında mahkemece yerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 19.10.2009 tarihli bilirkişi raporu ve fen memuru raporunda taşınmazı çevreleyen (değerlendirme tarihi olan 13.10.2008 tarihi itibariyle fiilen mevcut olduğu saptanan) duvarların da varlığının tespit edildiği gözetilerek bu yapıya da değer belirlenmesi gerektiği açıklanarak mahkeme kararı bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; bu defa söz konusu betonarme, tuğla ve biriketten yapılan duvarların 03.12.2010 tarihi itibariyle yıkık, viran olduğu, ekonomik değerinin bulunmadığı gerekçesiyle değer biçmeyen rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma gereklerinin yerine getirilmesi, bu bağlamda bozma kapsamı dışına çıkılmaması ve taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözönünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
2-Ayrıca;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla bozma öncesi kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 1.455.157,79 TL’lik kısma dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 14.02.2009 tarihinden ilk karar tarihi olan 24.08.2011 gününe kadar ve bozma sonrası artan 250.355,21 TL’lik bölüme de yine dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 14.02.2009 tarihinden ikinci karar tarihi olan 30.01.2014 gününe kadar faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulundan bozmanın 1. bendinde açıklanan hususları karşılayan ek rapor alınmalı ve taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar ve bozmanın 2. bendinde açıklanan hususlar da gözetilerek karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.