Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/9527 E. 2014/16103 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9527
KARAR NO : 2014/16103
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/319-2014/16

Davacı dava dilekçesinde, M. adlı çocuğu hiç olmadığından nüfusundan terkinini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, dava dilekçesinde, kendi kızı olmadığı halde nüfus kaydında çocuğu olarak görünen M.. D..’nun nüfus kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, M.. D..’nun 11.10.1963 doğumlu olup davacı ile eşi Bedriye’nin evlilikleri sırasında doğduğu, anne ile babasının 22.12.1965 tarihinde boşanmalarından sonra 22.06.1966 tarihli beyanla nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanununun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağının reddi istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması yerine asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.