Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/9346 E. 2014/15599 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9346
KARAR NO : 2014/15599
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : Samandağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2013/296-2013/92

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kamulaştırma Kanununun 8.maddesinde “İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir. Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması halinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahmini değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması halinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini içeren tutanak malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu Kanunun 10 uncu maddesine göre işlem yapılır.” denilmiş, aynı Kanunun 10.maddesinde ise “Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hakim, taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder. Tarafların bedelde anlaşması halinde hakim, taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul eder ve sekizinci fıkranın ikinci ve devamı cümleleri uyarınca işlem yapar. Mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hakim, en geç on gün içinde keşif ve otuz gün sonrası için de duruşma günü tayin ederek, 15 inci maddede sayılan bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde keşif yapar. Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da dikkate alarak, 11 inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten raporlarını onbeş gün içinde mahkemeye verirler. Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hakim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hakim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir.” şeklinde bir düzenleme getirilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, somut olayda davalının ilk celsede “davaya bir itirazım yoktur, acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen 284158,80 TL’yi kabul ediyorum” şeklinde imzalı beyanda bulunduğu, davacı idare vekilinin ise bir beyanının olmadığı ve katıldığı diğer celselerde ise kabul beyanına yönelik bir açıklamasının da yer almadığı, mahkemece de bu beyana rağmen keşfe karar verildiği, keşif sonucu rapor düzenlendiği ve taşınmazın bedelinin tespit edildiği, davacı idare vekilinin bilirkişi raporunu kabul etmeyip acele el koyma dosyasındaki miktarın dikkate alınmasını istediği görülmüştür.
Mahkemece, davalının ilk celsedeki imzalı beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kanuna uygun bir şekilde tarafların bedelde uzlaşmış olduklarından söz edilemeyeceğinden; işin esasına girilip keşif ve hazırlanan rapor üzerinde ilgili kanuni düzenlemeler doğrultusunda gerekli inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.