Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/9224 E. 2014/10076 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9224
KARAR NO : 2014/10076
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2012/227-2014/24

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Kanununun 4650 Sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca, taşınmaz üzerindeki yapıların kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Dairenin bir önceki bozma ilamında, davaya konu edilen konut niteliğindeki yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yayımlanan yapı yaklaşık birim fiyat listesine göre 3. Sınıf A grubuna dahil olduğu halde kerpiç olduğu gerekçesiyle 3-A grubu yapı sınıfı için belirlenen yapı maliyet birim fiyatından %50 oranında indirim yapılmasının doğru olmadığı belirtilerek mahkeme kararı bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; bu defa yine aynı şekilde hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmıştır. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma gereklerinin yerine getirilmesi, bu bağlamda bozma kapsamı dışına çıkılmaması ve taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözönünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
2-Bundan ayrı;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulundan bozmanın 1. bendinde açıklanan hususları karşılayan ek rapor alınmalı ve taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar ve bozmanın 2. bendinde açıklanan hususlar da gözetilerek karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.