Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/9057 E. 2014/11434 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9057
KARAR NO : 2014/11434
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/303-2014/114

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyularak inceleme ve işlem yapılmış ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Bozma ilamında, dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde münavebeye alınan buğday, havuç ve pamuğun masrafının sırasıyla 136 TL, 440 TL ve 374 TL olduğu halde sırasıyla 147 TL, 490 TL ve 384 TL, pamuğun fiyatı 1.50 TL olduğu halde 1.6 TL alınarak değer belirlenmesi bozma nedeni yapıldığı halde bozma sonrası buğday ve havucun masrafını sırasıyla 206 TL ve 435 TL, pamuğun fiyatını 1,40 TL olarak uygulanmıştır.
Bozma ilamında buğdayın 0,70 TL olan satış fiyatı, sırasıyla 3500 kg ve 600 kg olan havuç ve pamuğun verimi bozma sebebi yapılmadığı halde sırasıyla 0,65 TL, 300 kg ve 575 kg üzerinden kamulaştırma bedeli hesap edilmiştir.
Yine bozma ilamında irtifak sebebi ile taşınmazda meydana gelen değer düşüklüğü oranı bilirkişi raporunda %10 olarak alınmış mahkeme ise değer düşüklüğü oranını %3.57 olarak benimsemiş olup mahkemenin bu kabulü bozma sebebi yapılmadığı halde değer düşüklüğü oranını %10 olarak kabul edip kamulaştırma bedeli hesaplanmıştır.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve bilirkişi kurullarınca da bozma ilamını karşılayacak nitelikte ek rapor düzenlemesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemek ve kendisinin uyduğu hususlara aykırı değerlendirme yapılması halinde bilirkişi kurullarından bozma esaslarına uygun rapor düzenlemelerini istemekle görevlidir.
Buna göre mahkemece bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi kuruluna rapor düzenlettirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
2-Bozma ilamında davacı idarenin harçtan muaf olmadığı ve maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği belirtilmesine rağmen bu konuda hüküm kurulmamış olması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. Maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla acele el koyma dosyasında dava açılmadan önce ödenen kısmın ilk kararda kabul edilen kamulaştırma bedelinden mahsubu ile mahkemece 3.159,55 TL’nin dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 07.10.2011 tarihinden ilk karar tarihi olan 18.05.2012 tarihine kadar bozma ilamından sonra artırılan miktar içinde dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 07.10.2011 tarihinden bozma sonrası karar tarihi olan 25.03.2014 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken bakiye kısma dava tarihinden 4 ay sonrasına yasal faiz işetilmesi şeklinde miktar, başlangıç ve bitiş tarihlerini belirtmeyen infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulduğundan da hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.