Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/8987 E. 2014/16877 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8987
KARAR NO : 2014/16877
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2012
NUMARASI : 2011/177-2012/274

Dava ve birleşen davalar dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava ve birleşen dava dilekçelerinde, Döşemealtı İlçesi Ç. Köyü ….. parsellerdeki taşınmaz maliki “Ölü Y.un nerede olduğu, sağ olup olmadığı ve mirasçılarının bulunup bulunmadığı tespit edilemediğinden, Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesi ile 3561 sayılı Kanun uyarınca Antalya Defterdarının kayyım atanmasını istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun’un 2/1. maddesinde “4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.” hükmü mevcuttur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; .. parsellerdeki taşınmaz maliki “Y.”un nerede olduğu, sağ olup olmadığı veya mirasçılarının bulunup bulunmadığı tespit edilemediği gibi dosya arasında bulunan tapu kayıtlarında malikinin “Ö.A.Ç.oğlu Y.” olduğu, dosyadaki Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1689 E-2012/112 K sayılı veraset ilamının “N. ve H. oğlu Y.”a ait bulunduğu, mirasçı olduğu iddia edilen kişilerin gerçekten kayıt maliki “Y.”un mirasçıları olduğu nüfus kaydı ve mirasçılık belgesi gibi resmi belgelerle kanıtlanamadığı anlaşıldığından; Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesi ile 3561 sayılı Kanunun uygulanması şartları oluştuğu gözönüne alınarak davanın kabulü yerine uygun bulunmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.