YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8944
KARAR NO : 2014/14580
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
MAHKEMESİ : Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/1163-2014/165
Dava dilekçesinde, ortak gider ve aidat alacağı sebebiyle yapılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, ortak gider ve aidat alacağı sebebiyle yapılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, mahkemece davanın İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesi uyarınca itirazın tebliğinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle süre yönünden reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/1.maddesi uyarınca takip talebine itiraz eden alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalının 16.10.2012 tarihinde borca itiraz ettiği, davacı vekilinin 16.10.2012 tarihinde itirazı tebliğ aldığı, dava tarihinin ise 21.10.2013 olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 92.maddesine göre “Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” Yine Kanunun 93.maddesine göre “Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.”
Dava dosyası anılan yasa hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde bir yıllık sürenin 16.10.2013 tarihinde sona erdiği; ancak bu tarihin resmi tatil günü olduğu, davacının tatili takip eden ilk iş günü yani 21.10.2013 tarihinde davasını süresi içerisinde açmış olduğu anlaşılmakla tarafların gösterdiği tüm kanıtlar toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanlış hesaplamayla süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.