Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/854 E. 2014/7925 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/854
KARAR NO : 2014/7925
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2013
NUMARASI : 2013/1056-2013/1638

Beyoğlu İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün 24.05.2012 tarihli yazısı ile, A.. A..’ın Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesi gereğince vaseyet altına alınması istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ilgili kişi A.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Beyoğlu Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün 24.05.2013 tarih 9185 sayılı yazısı ile A.. A..’ın Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesi gereğince vesayet altına alınması istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 336/3. fıkrasında; velâyetin, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuğun kendisine bırakılan tarafa ait olacağı; 404/1. fıkrasında ise; velâyet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava dışı Atilla Ayyılız ile Z.. K..’nın evliliğinden 25.11.2000 tarihinde küçük A.. A..’ın doğduğu, tarafların İstanbul 4.Aile Mahkemesi’nin 2011/204 E.- 2011/390 K. sayılı ilamıyla boşandıkları, küçük A.. A..’ın velayetinin annesi Z.. K..’ya verildiği, ancak Z.. K..’nın 22.05.2013 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Boşanma sonucunda velayet kendisine verilmiş olan tarafın (annenin) ölümü nedeniyle, velayet kendiliğinden diğer tarafa (babaya) geçmez. Bu nedenle mahkemece sağ olan babanın beyanı alınarak, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği takdirde eldeki davanın sonuca bağlanması gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.