Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/8170 E. 2014/11933 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8170
KARAR NO : 2014/11933
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/207-2013/983

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra çevresinde ve komşu parsellerde çiftçilerin kendi imkanlarıyla yaptıkları havuzlardan kendi imkanlarıyla sulandığı belirtilmiş ise de; sulamanın dava konusu taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir havuzdaN yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir irtifak hakkı kurulmuş olması gerektiğinden bunun varlığı ve suyun yeterliliği gibi hususlarda ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılıp belirlenmeden, pompajlama ile sulama varsa buna ilişkin yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden düzenlenen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece; bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.