Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/797 E. 2014/1921 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/797
KARAR NO : 2014/1921
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/1064-2013/959

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz mal üzerinde irtifak hakkının idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asil ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi uyarınca; bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre, arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlar dikkate alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir.
Geri çevirme üzerine dosyaya getirtilen Muğla Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 07.01.2014 günlü yazısında dava konusu taşınmazın 1/1000’lik uygulama imar planı dışında, 1/5000’lik imar planında bağ-bahçe nizamı olarak tanımlanan alanda kaldığı, taşınmazın belediye hizmetlerinden sadece içme suyu hizmetinden yararlandığı bildirilmiştir.
Bakanlar Kurulunun Yargıtayca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Dava konusu taşınmazın, 1/5000’lik imar planında bağ-bahçe nizamı olarak tanımlanan alanda kalması, taşınmazın belediye hizmetlerinden sadece içme suyu hizmetinden yararlanması nedeniyle “arsa” niteliğinde kabulüne olanak yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.