Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/7798 E. 2014/16082 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7798
KARAR NO : 2014/16082
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2014
NUMARASI : 2013/307-2014/139

Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, S. ili M. ilçe L. Köyünde kain .. parsel numaralı taşınmaz üzerinde 2007 tarihinde kesinleşen orman kadastro tespitine göre dava konusu parselin bir kısmının orman alanı olarak tespit edilmesi nedeniyle tapu kaydının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili talebi ile Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/221 esasında kayıtlı dava ikame edildiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen “Mehmet mirasçı İbrahim” isimli kişinin herhangi bir kaydına rastlanamadığını ve bu kişinin nüfus kayıtlarına da ulaşılamadığını, Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/221 Esas sayılı dosyasında davalı Mehmet mirascı İbrahim isimli kişiye kayyım tayini hususunda dava açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, belirterek taşınmazda malik olarak kayıtlı Mehmet Mirasçı: İbrahim (ölü İbrahim oğlu Mehmet mirasçılarına) isimli kişiye S.. D..nın kayyım olarak atanmasını istemiştir. Mahkemece malikin kimlik bilgileri belli olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 427 nci maddesine göre,” Bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.” hükmü mevcuttur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın 17.09.1969 tarihinde kadastro tesisinden “ölü mehmet, ibrahim oğlu” adına 10920/94080 payın tespit ve tescil edildiği, tapu kaydında hisseli malik olarak “mehmet mirasçısı: ibrahim” olarak kayıtlı olduğu beyanlar hanesinde malik ölüdür kaydının bulunduğu, il jandarma komutanlığının yazısında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan araştırma neticesinde muhtar beyanından tapu maliki “mehmet mirasçısı: ibrahim”in tanınmadığının belirtildiği, defterdarlık milli emlak müdürlüğü yazısında, yapılan araştırma sonucu “mehmet mirasçısı: ibrahim”in tanınmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağında adı geçen diğer hisseli maliklerden N.K.’nin nüfus kaydına ulaşılıp arada bağlantı kurularak, N.K.’nin babası Hüseyin ile kayyım tayini istenen “İbrahim oğlu Mehmet”in babası İbrahim’in kardeş oldukları dolayısı ile … TC kimlik numaralı İbrahim ve Ayşe oğlu Mehmet olduğu kanaatine varılmış ise de; N. K.’nin oğlu H.. K.. nin tanık olarak alınan beyanında dedesi Hüseyin’i hiç görmediği, dedesinin kardeşlerini ise tanımadığını belirttiği, bu husus da dikkate alındığında dava konusu taşınmazda “mehmet mirasçısı: ibrahim” olarak kayıtlı hisseli malik’in, 5040664650 TC kimlik numaralı İbrahim ve Ayşe oğlu Mehmet olduğuna dair hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kesin bir bilgi ve delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesi şartları oluştuğu gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.