YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7795
KARAR NO : 2014/13249
KARAR TARİHİ : 25.09.2014
MAHKEMESİ : Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2014
NUMARASI : 2013/1827-2014/336
Ankara 10.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28.11.2013 gün ve 2013/384 sayılı ihbar yazısında mahkemelerinden verilen ara kararı uyarınca katılan A.. K..’ın Türk Medeni Kanunu’nun 405.maddesi uyarınca vesayet altına alınarak vasi tayin edilip edilmeyeceği hususunda karar verilmesi için ihbarda bulunulmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlanan tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Ankara 10.Sulh Ceza Mahkemesinin 28/11/2013 tarih ve 2013/384 sayılı yazısı ile mahkemelerince verilen ara kararı uyarınca katılan A.. K..’ın TMK.nun 405.maddesi uyarınca kısıtlanarak vasi tayin edilip edilmeyeceği hususunda karar verilmesi için ihbarda bulunulmuş, mahkemece davanın kabulü ile A.. K..’ın kısıtlanmasına, kızları E.. E.., B.. Ö.. ve N..Ö..ün vasi olarak atanmalarına, vasilerin ayrı ayrı yetkili kılınmalarına karar verilmiştir.
TMK’nın vesayete ilişkin hükümlerine göre kısıtlanana kural olarak bir kişinin vasi olarak tayin edileceği, birden çok vasi atanabilmesi için buna özellikle gerek duyulması gerektiği açıktır. Vesayet altına alınacak kişinin mal varlığı, işletmeleri çok fazla ve geniş bir alanı kapsıyorsa vasilik görevini yerine getirmek üzere birden çok vasi atanabilir. Vesayet makamı birden çok vasi atanmasına ilişkin sebepleri kararında açıklamalıdır.
Mahkemece E.. E.., B.. Ö.. ve N..Ö…anneleri A.. K..’a birlikte vasi atanmış ise de birden çok vasi atanması sebebi karar yerinde gösterilmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Ankara 10.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28.11.2013 tarihli ihbar yazısı ile A.. K..’ın Türk Medeni Kanunu’nun 405.maddesi uyarınca kısıtlanmasının gerekip gerekmediği hususunda değerlendirme yapılması istenilmiş; mahkemece, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 14.01.2014 tarihli raporu doğrultusunda Türk Medeni Kanunu’nun 405.maddesi gereğince A.. K.. kısıtlanarak kızları Ebru, Banu ve Nükhet vasi olarak atanmışlar; karar, kısıtlanması istenilen tarafından akıl sağlığının yerinde olduğundan kısıtlama kararı verilemeyeceği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Kısıtlanması istenilen A.. K..’a, sağlık kurulu raporu doğrultusunda Türk Medeni Kanunu’nun 414.maddesi gereğince, yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler gözönünde tutularak ve 19.03.2014 tarihli oturumda birlikte vasi olmak istediklerini söyleyerek açık rızalarını belirten kızları Ebru, Banu ve Nükhet vasi olarak atanmışlar, temyiz eden tarafından birden fazla vasi atanmasına yönelik bir itiraz da ileri sürülmemiştir. Mahkemece kararda birden fazla vasi atamanın gerekliliğine dair ayrıntılı gerekçeye yer verilmemiş olması tek başına bozma sebebi sayılamaz.
Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerektiğinden, bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.