Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/7740 E. 2014/11715 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7740
KARAR NO : 2014/11715
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2013
NUMARASI : 2011/403-2013/379

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalılar vekili Av.L. İ. ile davacı vekili Av.S. B.geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahalline geri çevrilmiş bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu yapılar ve seraların nitelikleri ayrı ayrı belirlendikten sonra değerlendirme tarihi olan 2011 yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre ve bu listede plastik örtülü seraların 1. sınıf A grubu, cam örtülü seraların ise 1. sınıf B grubu, dört kata kadar -dört kat dahil- asansörsüz ve kalorifersiz konutların 3. sınıf A grubu yapılara dahil edildiği dikkate alınarak; ayrıca yıpranma payı düşülmek ve seraların enkazının mal sahibine bırakılıp bırakılmadığı da araştırılmak suretiyle değerlendirme yapılmak gerekirken, davalılardan F.. D.. ve Z.. K..’a ait konutların 2. sınıf B grubu olarak değerlendirilmesi, yapılar için asgari levazım bedeline, seralar içinse gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilen maliyet cetvellerine göre belirlenen bedele hükmedilmesi,
2- Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibariyle rayiç fiyatlarını gösterir listenin gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
3-Kamulaştırılan taşınmazda bulunan enkazın alınması mal sahibinden istenemez. Başka bir ifade ile taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz, belirlenen bedelden düşülemez. Yargılama aşamasında davalıların enkazı kabul etmediklerine dair beyanları dikkate alınarak, mahkemece bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınması gerekirken, yapı, sera ve ağaçların değerinden enkaz bedelini düşen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
4-Dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan davalı T.. D..’a ait 15 beygir gücünde 80 metre derinliğindeki sondaja ilişkin fiyatların gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
5-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalılardan H. A.Y. ait 3/4 hissesinin bir kısmının mülkiyetinin, asli müdahiller tarafından açılan tapu iptali ve tescil davalarında ihtilaflı olduğu, bu nedenle mahkemece davalı H. A.Y.a isabet eden 3/4 hissenin bedelinin uyuşmazlığın neticesinde kesinleşmiş karar sonucuna göre ilgilisine ödenmesine, bu kapsamdaki bedelin faiz getiren vadeli mevduatta değerlendirilmesi için Vakıfbank şube müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı H. A.Y.a ait 3/4 hissenin bir kısmına ilişkin mülkiyet ihtilafı olmadığı anlaşıldığına göre, mahkemece söz konusu hissenin ihtilaflı olmayan kısmının tespiti açısından bilirkişiden ek rapor alınarak, buna isabet eden bedelin davalı H.A.Y.’a ödenmesine, ihtilaflı olan kısmının bedelinin ise 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 18. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mülkiyet ihtilafı ile ilgili davaların sonucunda belli olacak hak sahiplerine ödenmek üzere idarece mahkemenin belirttiği bankaya 10. madde uyarınca ve üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerekirken, davalıya ait 3/4 hissenin tamamı için belirlenen bedelin kesinleşmiş karar sonucuna göre ilgilisine ödenmesine karar verilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
6-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek,
hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.