Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/7722 E. 2014/8728 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7722
KARAR NO : 2014/8728
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Afşin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2012
NUMARASI : 2011/51-2012/328

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Yargıtay’ın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve bilirkişi kurullarının da bozma ilamında yazılı hususları karşılayacak raporlar düzenlemesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek ve kendisinin uyduğu hususlara aykırı değerlendirme yapılması halinde bilirkişi kurullarından bozma esaslarına uygun rapor düzenlemelerini istemekle görevlidir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde Dairemizce 07.10.2010 gün ve 2010/10061-12756 sayılı bozma ilamında dava konusu taşınmazın kamulaştırma tarihi itibariyle belediye sınırları içerisinde bulunduğu, belediye hizmetlerinden yararlandığı ve çevresinin meskûn olduğu, buna göre Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 gün 1983/6122 sayılı kararı uyarınca arsa niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından taşınmazın arsa olduğunun kabulü yönünde bozma yapıldığı ve mahkemece bozmadan sonraki celselerde, bozmaya uyulup uyulmayacağı konusunda bir karar verilmemiş, bozma ilamında belirtilen hususlara yönelik olarak yeni delil toplanmış ve yargılama bitirilerek karar verilmiş olmakla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.10.2012 günlü ve 2012/18-481 Esas ve 2012/740 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere bozmaya eylemli olarak uyulmuştur.
Taşınmazın bu niteliğine göre kamulaştırma bedelinin saptanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi kurulunun tarım arazisi niteliğini esas alan raporlarına itibarla hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla mahkemece dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 05.03.2005 tarihinden ilk karar tarihi olan 13.07.2009 tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden bu yönden de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.