Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/6890 E. 2014/9039 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6890
KARAR NO : 2014/9039
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Buldan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/02/2011
NUMARASI : 2009/115-2011/23

Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve masraflarla beraber davalı tarafından tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir.
Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesine göre bedel artırım davalarında kamulaştırma bedeli kamulaştırma tarihindeki değerine göre hesaplanır. Aynı Kanunun 15. maddesinin 13. fıkrası hükmüne göre ise kamulaştırma tebligatı kamulaştırma tarihinden itibaren bir yıl içinde yapılmadığı takdirde ancak tebliğ tarihine göre değerlendirme yapılır. Bu istisnanın dışında değerlendirmenin kamulaştırma tarihindeki niteliklerine göre yapılması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza komşu 44 ve 46 parsellerden kum alındığı, bu parsellerin kum ocağı olarak kullanıldığı kamulaştırma tarihindeki kum satış bedelinin 3 TL, dava tarihindeki kum satış bedelinin ise 11 TL olduğu, dava konusu 45 nolu parselin etrafında bağ olarak kullanılan taşınmazların dava tarihi itibari ile m² değerinin 8 TL olacağı kanaati bildirilmiş olup, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle kum ocağı olarak kullanıldığına ilişkin ruhsatı dosya içerisinde bulunmadığına ve taşınmazın fiilen bağ olarak kullanıldığına yönelik bir açıklama bulunmadığına göre kamulaştırma tarihindeki fiili kullanım durumu tespit edilerek taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre değerinin belirlenmesi gerekirken ilkeler dışına çıkılarak kamulaştırma bedeli tespit eden rapora göre hüküm kurulmuş olması,
2-Kamulaştırma Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca taşınmazın oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekirken jeoloji mühendisi ve harita mühendisi bilirkişisi ve ziraat bilirkişisinden ayrı raporlar alınmış olması,
3-Kamulaştırma Kanunu’nun 15. maddesinin 11. fıkrası hükmüne göre kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen kıymet ile bilirkişi raporlarının belirlediği kıymet arasında önemli bir oransızlık (Yargıtay uygulamalarına göre bir mislini aşan) görüldüğü takdirde yasada belirtilen usule uygun bilirkişi kurulu oluşturularak değer belirlemesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin mislini aşan değere ulaşan rapora göre karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.