Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/6758 E. 2014/9821 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6758
KARAR NO : 2014/9821
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2012/366-2013/465

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kamulaştırılan taşınmazın sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesine ve bu niteliğe uygun sulama kaynağı belirtilerek değerin tespitine, kararın dayandığı kanıtlara yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın anayollara ve Gemlik ilçesine yakın olması, taşınmaz üzerinde kümes, ağıl, depo vb. gibi tesislerin yapılmasının mümkün olması, Gemlik ilçesinin ihracat merkezi özelliği taşıması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla % 50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, % 60 oranında objektif değer artışı uygulanarak hüküm kurulması,
2-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra yakın parsellerde bulunan havuzlar kullanılarak çiftçilerin kendi imkanlarıyla suladığı belirtilmiş ise de; sulamanın ne suretle yapıldığı açıkça gösterilmeden, bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun esas alınması doğru değildir.
Mahkemece; bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3-Temyize konu gerekçeli kararın, dosyadaki nüshası ıslak imza ile imzalanmamış olduğu gibi UYAP üzerinde yapılan incelemede elektronik olarak da imzalanmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-d maddesi gereği “imza” hükmün kapsamı dahilindedir ve aynı Yasanın 298/4. maddesi gereği hüküm, hükmü veren hakim ile zabıt katibi tarafından imzalanmalıdır. Bu sebeplerle gerekçeli kararın hakim ve zabıt katibi tarafından ıslak veya elektronik imza ile imzalanması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Dava dilekçesinde belirtilen ve kamulaştırılması istenilen taşınmaz .parsel sayılı taşınmaz olmasına rağmen, kararın . parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak verilmiş olması,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi gereğince (dava değeri 3.666,66 TL’den az olduğundan) davacı lehine 440,00TL maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.