Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/655 E. 2014/5689 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/655
KARAR NO : 2014/5689
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2012/617-2013/934

Dava dilekçesinde, aidat ödenmemesi nedeniyle yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, bağımsız bölüm maliki olan davalının aidat borcunu ödemediğini, bu nedenle yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 20. maddesi hükmüne göre kat malikleri anagayrimenkulün ortak giderlerine katılmakla yükümlüdürler. Sözü edilen borcun tahsili için kat malikleri kurulunca herhangi bir karar alınmamış veya işletme projesinin kat maliklerine tebliğ edilip kesinleşmemiş ya da hiç yapılmamış bulunması, davalının kat malikleri kurulu toplantısına katılmaması, katılıp da muhalif kalması, kat malikini ve onların bağımsız bölümünde kira sözleşmesine veya başka bir nedene dayanarak oturanları ortak gider borcunu ödeme sorumluluğundan kurtarmaz. Aynı yasanın 20. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan kat malikleri kurulu kararına davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu edilen aidat alacağının 01.11.2010 ve 05.04.2012 arası döneme ilişkin olduğu, 28.03.2010 ve 27.03.2011 tarihli kat malikleri kuruluna davalının vekili vasıtasıyla iştirak ettiği, 25.03.2012 tarihli kat malikleri kuruluna katılmamakla birlikte alınan kararların kendisine taahhütlü olarak gönderildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıdaki esaslar dikkate alınarak, yönetimde bulunan aidat alacağına ilişkin karar ve işletme defterleri, fatura ve makbuzlar ile diğer kayıt ve belgeler getirtilip tüm hesapların uzman bir bilirkişiye incelettirilerek davalının aidat borcunun bulunup bulunmadığı, buna göre davalının aidat borcunu öğrendiği tarih itibariyle sorumlu olduğu gecikme tazminatı miktarının tespit ettirilmesi gerekirken, soyut, davacı tarafça ibraz edilen dilekçe esas alınarak düzenlenen yetersiz araştırmaya ve eksik incelemeye dayanan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.