YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6524
KARAR NO : 2014/9180
KARAR TARİHİ : 26.05.2014
MAHKEMESİ : Osmaneli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2013
NUMARASI : 2013/131-2013/193
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı O.. Y.. vekili ve davalı H.. P.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 18. maddesi uyarınca, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir dava olması halinde bu davanın taraflarının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında da taraf olarak gösterilmesi gerekmektedir.
Dava konusu 101 ada 57 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Osmaneli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 10.04.2012 tarih ve 2012/14 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşıldığından, ihtiyati tedbirin konusu araştırılarak dava konusu taşınmaza ilişkin mülkiyet ihtilafının olması halinde sözkonusu dava dosyasında taraf olup da eldeki kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında yer almayan davalı veya mirasçılarının da davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmüne göre, bilirkişilerce -aynı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek- yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihinin) esas tutulacağı öngörülmüştür. Buna göre dava tarihi olan 2013 yılına ait verilerin esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekirken, bilirkişi kurulunca henüz 2013 yılına ait verilerin oluşmadığı gerekçesi ile taşınmazın değerlendirilmesinde 2012 yılı verilerinin esas alınması suretiyle bedel tespit edilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan DSİ Genel Müdürlüğü lehine konulan şerhlerin araştırılarak varsa DSİ Genel Müdürlüğü lehine daha önce tesis edilmiş olan irtifak hakkının taşınmazın değerinde yaratacağı kaçınılmaz değer kaybının kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmaması,
4-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut bulunan haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmamış olması,
5-İdarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile bilirkişi raporunda tespit edilip hükme esas alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sadece fazla yatan bedelin tapu kaydındaki paylar oranında davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.