Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/648 E. 2014/9592 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/648
KARAR NO : 2014/9592
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/799-2013/223

Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların babası A.. Ö..’ün hasta ve yaşlı olduğunu işlerini kendisinin göremediğini, başkalarının yönlendirmesi ile hareket ettiğini, taşınmazlarını sattığını, mal varlığını kötü yönettiğini ileri sürerek kısıtlanmasını ve vasi atanmasını istemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 406.maddesi, savurganlığı, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşam tarzı veya mal varlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her erginin kısıtlanacağını hükme bağlamıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların babası olan ve kısıtlanması istenilen A.. Ö..’ün 1936 doğumlu olduğu, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan raporda kısıtlanması istenilen A.. Ö..’e vasi tayini gerekmediğinin bildirildiği, mahkemece resmi sağlık kurulundan rapor alınarak ilgilinin akli durumu değerlendirildiği, ancak dava dilekçesinde yer alan malvarlığını kötü yönetme, savurganlık iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan ve başkaca bir delil toplanmadan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re’sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek; Türk Medeni Kanunu’nun 406. maddesinde yer alan hususlar yönünden de re’sen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.