Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/6132 E. 2014/9238 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6132
KARAR NO : 2014/9238
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ : Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/366-2014/7

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyularak inceleme ve işlem yapılmış ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Dairenin 13.05.2013 tarihli bozma ilamında mahkeme tarafından münavebeye alınan ürünler ve münavebe planı bozma konusu yapılmadığı, buna göre bozma sonrası alınacak raporda da %50 pamuk ve ikinci ürün fiğ, %25 mısır (dane), %25 buğday ve ikinci ürün silaj mısır münavebeye alınması suretiyle bedel tespit edilmesi gerekirken, bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda önceki münavebe planından farklı olarak, (%25) pamuk ve 2. ürün fiğ, (%25) buğday ve 2.ürün silajlık mısır, %25 salçalık domates ve %25 mısır (dane) alınması suretiyle hesaplama yapılması ve mahkemece de bu raporun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 31.05.2012 tarihinden (bozma kararı ile hükmedilen kamulaştırma bedelinin düştüğü de dikkate alındığında) ilk karar tarihi olan 17.01.2013 tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline yasal faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.