YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6055
KARAR NO : 2014/15915
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/07/2013
NUMARASI : 2011/463-2013/483
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 2942 sayılı Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca asgari levazım bedelinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalılar vekili Av.L. İ., davacı vekili Av. A. K. ve asli müdahil vekili Av. H. G. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu yapıların ve seraların nitelikleri ayrı ayrı belirlendikten sonra değerlendirme tarihi olan 2011 yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre ve bu listede plastik örtülü seraların 1. sınıf A grubu, cam örtülü seraların ise 1. sınıf B grubu yapılara dahil edildiği dikkate alınarak; ayrıca yıpranma payı düşülmek ve seraların enkazının mal sahibine bırakılıp bırakılmadığı da araştırılmak suretiyle değerlendirme yapmak gerekirken, yapılar için asgari levazım bedeline, seralar için gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilen maliyet cetvellerine göre belirlenen bedele hükmedilmesi,
2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibariyle rayiç fiyatlarını gösterir listenin gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
3-Kıymet taktir raporunda ve 01.06.2012 havale tarihli ilk bilirkişi raporunda davalı T.. Y..’a ait betonarme evin yüzölçümü 114.16 m² olarak tespit edilmiş ve hesaplama bu metrekare üzerinden yapılmış olmasına karşın, ikinci bilirkişi raporunda değerlendirmenin 92.63 m² üzerinden yapılması ve mahkemece bu raporun hükme esas alınmış olması,
4-Kıymet taktir raporunda davalı B.. Y..’a ait 153.91 m² kargir bina, 53.05 m² eve ekli sundurma, 2028.2 m² kasnak betonlu kenarları camlı sera, 993.01 m² naylon sera ve 1041.54 m² yeni sera tespit edilmesine karşın, yalnızca 1041.54 m² yeni sera üzerinden değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
5- Davalı R.. Y..’a ait betonarme ev ve odunluk ile davalı T.. Y..’a ait demir sundurmanın 19.07.2003 tarihinden sonra yapılıp yapılmadığı araştırılarak bu tarihten sonra yapıldığının anlaşılması durumunda 4706 sayılı Yasanın 4916 sayılı yasa ile değişik 5. maddesi hükümleri dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken, her üç yapı için de bedel belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
6-Kamulaştırılan taşınmazda bulunan enkazın alınması mal sahibinden istenemez. Başka bir ifade ile taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz, belirlenen bedelden düşülemez. Yargılama aşamasında davalıların enkazı kabul etmediklerine dair beyanları dikkate alınarak, mahkemece bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınması gerekirken, yapı, sera ve ağaçların değerinden enkaz bedelini düşen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
7-Dava konusu taşınmaz üzerinde mahallinde yapılan 04.05.2012 tarihli ilk keşif sonrası bilirkişi kurulunca düzenlenen 01.06.2012 tarihli raporda davalı R.. Y..’a ait limon, zeytin, nar, asma, yenidünya; davalı T.. Y..’a ait zeytin, nar, trabzon hurması, incir, asma, şeftali; M.. Y..’a ait nar, zeytin, incir, erik, şeftali, ayva, yeni dünya ağaçlarının olduğu belirtilmiş olmasına karşın, 21.12.2012 tarihli ikinci keşif sonrasında düzenlenen 11.01.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davalı R.. Y..’a ait zeytin, limon, asma; davalı M.. Y..’a ait nar, zeytin, incir, erik, ayva, yenidünya, asma; davalı T.. Y..’a ait zeytin, trabzon hurması, incir, asma, begonvil ağaçlarının olduğu tespit edilmiş ve değerlendirme bu şekilde yapılmıştır. Ancak, ağaçlara ait bu çelişkinin neden kaynaklandığı tartışılmamıştır. Mahkemece, bu durum araştırılmadan ve bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.