YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6011
KARAR NO : 2014/12912
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2013/148-2013/676
Dava dilekçesinde, davalının nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, hukuka aykırı olarak davacının ölü kardeşi H.. T… T.’in nüfus kayıtlarına çocuğu olarak işlenmiş bulunan davalı B.. T..’in nüfus kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, B.. T..’in 09.08.1969 doğumlu olup H.. T..T.. ile D..O..’in 26.01.1971 tarihinde evlenmelerinden sonra bildirimi yapılarak nüfusa tescil edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanununun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması yerine asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.