YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5994
KARAR NO : 2014/14419
KARAR TARİHİ : 20.10.2014
MAHKEMESİ : Çine Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21.02.2014 (Ek Karar)
NUMARASI : 2006/452-2007/743
Dava dilekçesinde, kısıtlılık kararının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, kendisinin kısıtlandığını ancak akıl sağlığının yerinde olduğunu, adli tıp raporunun geçersiz olduğunu ileri sürerek kısıtlama kararının kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 472/son maddesinde, kısıtlı ve ilgililerden her birinin vesayetin kaldırılması isteminde bulunabileceği; 474. maddesinde ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde karar verilebileceği hüküme bağlanmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının paranoid akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca 05.11.2007 tarihinde kısıtlanmasına karar verildiği, kararın Yargıtay temyiz incelemesi sonucu onanarak kesinleştiği, davacının 04.02.2014 tarihli talep dilekçesiyle akıl sağlığının yerinde olduğunu ileri sürerek kısıtlama kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece davacı hakkında resmi sağlık kurulu raporu alınmadan kısıtlılığın kalkması için yeterli belge olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözönüne alındığında; mahkemece, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanan davacının vesayetin kaldırılması talebi yönünden kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olup olmadığı hususunda resmi sağlık kurulu raporu aldırılıp taraf delillerinin toplanması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.