Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/571 E. 2014/3936 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/571
KARAR NO : 2014/3936
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2012
NUMARASI : 2011/643-2012/733

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu 10.. ada .. parsel sayılı taşınmaza somut emsal alınarak incelenen Ç.. Mahallesi 15.. ada 1..parsel numaralı taşınmazın geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen satış akit tablosuna göre üzerinde kargir evle satışının yapıldığı anlaşılmakla bu evin 19.03.2010 olan satış tarihindeki nitelikleri belirlenip o tarihteki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyet Cetvelindeki sınıfına göre değeri bulunup (yıpranma payı düşüldükten sonra) bunun toplam satış değerinden indirimi yapılarak somut emsalin m² satış değerinin belirlenmesi gerekirken, üzerindeki yapı dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı gibi aynı kamulaştırma nedeniyle aynı mahalledeki 1004 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan ve karara bağlanıp Dairemizce incelenen Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/752 Esas- 2012/607 Karar (Dairenin 2013/5351 Esas- 2013/7857 Karar) sayılı dava dosyasının hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, Yenikaraman Mah. 779 ada 10 parsel sayılı taşınmazın emsal alınmak suretiyle değerlendirme yapıldığı, aynı dava tarihi itibariyle 1004 ada 5 parselin m²’sine 875,00 TL/m² değer tespit edilmiş olduğu, bu kararın Dairemizce taşınmazın üzerindeki binanın sınıfı ve tescile ilişkin hüküm yönlerinden bozulduğu, Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozma ilamına uyularak verilen 2013/381 Esas- 2013/650 Karar sayılı kararın Dairemizin 2014/3695 Esas- 2014/5995 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiği de dikkate alındığında emsalin uygun emsal olmadığı intibaını uyandırmaktadır.
Buna göre, mahkemece bilirkişi kurulunda yukarıda belirtilen dosyada uygun emsal olarak kabul edilen Y.. Mah. 7.. ada 1.. parsel sayılı taşınmaz emsal karşılaştırmasında somut emsal olarak kabul edilerek 1004 ada 5 parsele belirlenen değerde dikkate alınarak değerlendirme yapan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Kamulaştırılan taşınmazın üzerinde bulunan yapının değerinin tespitinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı yaklaşık maliyetleri listesi ve 02.12.1982 gün ve 17866 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yıpranma Paylarına İlişkin Oranları Gösteren Cetvel”in esas alınması gerekir. Dosya içerisinde bulunan emlak vergisi beyannamesine göre, yapının 39 yaşında olduğu anlaşıldığına göre, yıpranma paylarına ilişkin oranları gösteren cetvel dikkate alınarak kamulaştırılan yapının tespit edilen değerinden % 32 oranında yıpranma payı düşülmesi gerekirken, bilirkişi kurulu tarafından denetime elverişsiz biçimde gerekçe gösterilmeden % 20 oranında indirim yapılması suretiyle fazla değere hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.