YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5211
KARAR NO : 2014/11380
KARAR TARİHİ : 26.06.2014
MAHKEMESİ : Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2013/16-2013/132
Davanamede, G.. K..’nun 17.08.1997 olan doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece doğum tarihinin 15.01.1995 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davanamede, G.. K..’nun 17.08.1997 olan doğum tarihinin alınacak rapor doğrultusunda düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, yaşının düzeltilmesi istenilen küçüğün hastaneye sevki ile yaşı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş ise de, G.. K..’nun tebligata rağmen mahkemeye gelmemesi nedeni ile rapor alınmadan davalı ve tanık beyanları ile yetinilerek Gülbahar’ın doğum tarihinin 15.01.1995 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
1-Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorundadır.
Yargıtay uygulamaları da gözetildiğinde, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen küçüklerin tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna sevkedilerek gerçek yaşının saptanması ve toplanacak tüm bu kanıtlardan sonra oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
2-Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen Gülbahar ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 01.06.1995 doğumlu Mahmut arasında düzeltilen doğum tarihine göre 4 ay 16 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır. Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.