Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/5157 E. 2014/8773 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5157
KARAR NO : 2014/8773
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2011/767-2013/418

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde, taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahkemece hükme esas alınan 12.03.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın derelere yakın olması nedeniyle sulama imkanının mevcut olduğu, bu nedenle taşınmazın bulunduğu alanlarda sulu tarım yapıldığı belirtilmiştir. Sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, sadece sulama imkanı bulunan tarla denilmek suretiyle bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazın üzerinde depo vb. tesisler yapılabilecek olması, ticari binalara ve ihracat merkezine yakınlığı gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla % 50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, % 80 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
3-Kabule göre de; bilirkişi kurulu tarafından münavebeye alınan patlıcan, buğday, buğday samanı ve taze fasulyenin 2011 yılı itibariyle sulu ve kuru şartlarda dekar başına ortalama verimine, ortalama toptan satış fiyatına, ürünlerin dekar başına ortalama üretim giderine (masrafları oluşturan kalemler ayrı ayrı yazılmak suretiyle) ilişkin veri listesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2011 yılı rayiç değerlerinin Gemlik Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nden getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde belirtilen nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile, yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.