Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/5155 E. 2014/8774 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5155
KARAR NO : 2014/8774
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/173-2013/599

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde, taşınmazın, dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup, bu yöntemle değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olduğu halde, bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden sulu tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir. Sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, sadece sulama imkanı bulunan tarla denilmek suretiyle bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazın ana yola yakınlığı, alt yapı hizmetlerinden yararlanması, üzerinde fabrika vb. tesisler yapılabilecek olması ve ihracat merkezine uzaklığı gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla % 50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, % 90 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.