YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/505
KARAR NO : 2014/9591
KARAR TARİHİ : 02.06.2014
MAHKEMESİ : Oltu Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/322-2013/676
Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve vasi adayı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya elektronik ortamda Dairemize gönderilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, trafik kazası geçirdiğini, %78 iş göremez raporu bulunduğunu, kendi işlerini göremediğini, bakıma muhtaç olduğunu belirterek kendisiyle ilgilenen yeğeni Y.. Y..’ın vasi atanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesinde; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı, 408. maddesinde; yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her erginin kısıtlanmasını isteyebileceği, 409. maddesinde ise; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Davada, mahkemece sağlık durumunu tespit için Erzurum Eğitim ve Araştırma Bölge Hastanesinden aldırılan 03.09.2013 tarihli raporda kısıtlanması talep edilen N.. Ö..’e hem vasi tayini gerektiği, hem de mali müşavir atanmasının uygun olacağı belirtilmiş olup rapor kendi içinde çelişkili olduğu gibi aynı hastanenin 03.10.2013 tarihli raporunda ise; kısıtlanması talep edilen N.. Ö..’e vasi tayini gerekmediği, mali müşavir atanmasının uygun olacağı belirtilmekle raporlar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu çelişkilerin giderilmesi için alınan raporların tamamı eklenerek ilgilinin Adli Tıp ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilmesi ve muayenesi yapılarak Türk Medeni Kanunu’nun 405. ve 408. maddelerinde yer alan kısıtlama sebeplerinin bulunup bulunmadığının tespiti ile oluşacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.