Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/4540 E. 2014/6308 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4540
KARAR NO : 2014/6308
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/549-2012/1223

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında pompajla sulama söz konusu olduğunda (münavebeye ve değerlendirmeye alınan ürünlerle ilgili) bu sulamanın gerektirdiği masrafların ilgili gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden sorulup belirlenerek üretim giderlerine eklenmesi ve bunun net gelirden düşülmesi gerekirken, bilirkişi kurulu raporunda ve keşifte dava konusu taşınmazın pompaj vasıtası ile sulandığı belirlendiğine göre pompajla sulama masraflarının gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden sorulup belirlenerek üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden düzenlenen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak karar verilmesi,
2-İrtifak hakkı tesis edilmek amacıyla yapılan işlemlerde bedel tespiti, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değerleri arasındaki farktan ibarettir. Taşınmazın niteliğine göre tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oranı, taşınmazın cinsi, özelliği, kullanım şekli, irtifak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs.), taşınmazda kapladığı alan ve yeri, istikameti de dikkate alınarak belirlenir.
Yargıtay uygulamalarında, taşınmazın niteliğine uygun kullanımını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum söz konusu olmaması halinde arazilerde irtifak nedeniyle olabilecek değer kaybının irtifaktan etkilenen alanın mülkiyet değerinin %35’ini aşmaması gerektiği kabul edilmektedir. Dava konusu taşınmazların ve irtifak tesis edilmesi suretiyle el atılan bölümün yeri ve niteliği dikkate alındığında, taşınmazların niteliğine uygun kullanımlarını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum da söz konusu olmadığı halde, irtifak değer kaybı oranının en fazla dava konusu taşınmaz yönünden %1,6 olması gerekirken, irtifak değer kaybını %2 oranında kabul eden bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi,
3-Davada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması,
4-Davaya konu taşınmazın tapu kaydı üzerinde yapılan incelemede davalı olarak gösterilen Kadriye Kılıç malik olmadığı halde mahkemece bu davalı yönünden red kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.