Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/4222 E. 2014/8830 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4222
KARAR NO : 2014/8830
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2007/462-2013/294

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı v.b.) gözetildiğinde sulu tarım arazisi olan taşınmazın değerlendirilmesinde (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak alınması gerekir. Dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi olduğuna göre kapitalizasyon faiz oranı %5 alınması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda %7 alınması suretiyle düşük bedel belirlenmesi,
2-02.01.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58. maddesinde yapılan düzenleme ile özel bütçeli idareler kapsamına alınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün karar tarihi itibargiyle 492 sayılı Harçlar Yasasının 13. maddesini (j) fıkrasından kaynaklanan yargı harçlarından muafiyeti ortadan kalkmış olduğu halde davacı idareden harç alınmamış olması,
3-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraflar yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken,vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden 27.03.2008 tarihinden karar tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken 26.03.2007 tarihinden karar tarihine kadar faize hükmedildiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.