Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/4087 E. 2014/11354 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4087
KARAR NO : 2014/11354
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2012
NUMARASI : 2010/269-2012/175

Dava dilekçesinde, vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin K. S.S.Vakfının evlatları olduklarının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece, yapılan yargılama sonucu davacıların vakıf kurucusunun soyundan geldiklerinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
24.02.1943 tarih ve 27/11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay uygulamalarına göre bir vakıfta vakfeden ile soybağının kurulabilmesi için mutlaka vakfı kuran kişiyle bizzat irtibatın kurulması zorunlu olmayıp, bu konuda vakfın evladı olduğunu kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile ispat edenlere veya tevliyeti evlatlarına bırakılmış vakıflarda mütevellilik yapanlarla yöntemince bağlantının kurulması yeterli görülmektedir. Bundan ayrı bu tür davalarda hukuki yarar için mutlaka galle veya intifa hakkı gibi maddi bir menfaatin bulunması gerekmeyip Türk Medeni Kanunun yürürlüğünden önce kurulan ve bu güne kadar varlığını koruyarak faaliyette bulunan bir vakfın kurucusu ile aralarında soybağı bulunduğunun ve o kişinin evladı olduğunun tespiti, ilgilisi açısından önemli bir hatıra değeri olacağı ve manevi haz vereceği gözönünde bulundurularak böyle bir davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile özellikle davacı tarafın temyiz dilekçesine ekli mahkeme kararının incelenmesinden; davacıların dedelerinin kardeşi olduğunu iddia ettikleri Ş. S.nun, Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/72 E.-763 K. sayılı ilamıyla dava konusu K.S.S. Vakfı’nın evladı olduğuna karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda mahkemece Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/72 E.-763 K. sayılı dosyasının getirtilerek burada adı geçen Ş. S.nun, davacılarla varsa akrabalık ilişkisinin nüfus kayıtları ile denetime elverişli biçimde araştırılıp bu irtibatın sağlandığının tespit edilmesi halinde, vakfedenle davacılar arasında ilamlı bir bağ kurulduğundan davanın kabulüne, aksi halde reddine karar vermek gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.