YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3593
KARAR NO : 2014/14278
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2012/583-2013/485
Asıl dava ve birleşen dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalılar tarafından tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazda müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup mahkemece, davacı tarafça 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6 maddede öngörülen uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açıldığı gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 2. maddede; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişilerin taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle isteklerini belirterek (nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması 1. fıkrasında dava şartı olarak kabul edilmiş, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte henüz kesinleşmeyen davalarla ilgili 10. fıkrasında ise “Vuku bulduğu tarih itibari ile maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir. … bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasının yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 22.10.2012 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle uzlaşmaya başvurulduktan sonra dava açılmasını dava şartı sayan ve yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlükte olmadığı ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğundan ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin sürenin geçtiği de dikkate alınarak mahkemece taraflara ait tüm deliller toplanıp oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.