YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3115
KARAR NO : 2014/7192
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
MAHKEMESİ : Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/145-2013/333
Dava dilekçesinde, müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1- Davacı dava dilekçesinde, davalılar tarafından binanın dış cephesine asılan reklam panosun kendi bağımsız bölümünün dış cephesinde olduğunu ve kira sözleşmesinin tehlikeye girdiğini belirterek müdahalenin önlenmesini, ayrıca reklam panosu dışında ortak alan olan bahçede mobilya da teşhir edildiği gerekçesi ile 6.000,00 TL ecrimisil istemiştir.
Yerinde yaptırılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, reklam panosunun (tanıtım afişinin) binanın ortak alanı olan dış cephesine asıldığı, dış cephenin reklam amacıyla kiralanması için tüm kat maliklerinin rızasının gerektiği belirtilmiş; mahkemece, davalıya ait reklam panosunun kaldırılmasına ve toplam 162,61 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre; işyeri niteliğindeki bağımsız bir bölümün dış duvarına o bağımsız bölümün tavan ve taban sınırlarını aşmayacak ve diğer bağımsız bölüm maliklerinin hakkını kısıtlamayacak, onlara rahatsızlık vermeyecek biçimde reklam panosu asılabilmesi için kat malikinin diğer kat maliklerinden izin almasına gerek bulunmamaktadır. Ancak somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu ve reklam panosunun fotoğrafları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu “Vitamo Ofis Mobilyaları” yazılı reklam panosunun dahili davalının kiracı olarak kullandığı bağımsız bölümün tavan ve taban sınırlarını aşıp aşmadığı konusunda bilirkişiden krokili ek rapor alınıp bu bağımsız bölümün sınırlarını aştığının tespiti halinde yalnızca bu aşan bölümün kaldırılması yerine, eksik inceleme sonucu reklam panosunun tamamen kaldırılmasına karar verilmesi,
2- Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince ortak mülkiyete tâbi bir yeri paydaşlardan birinin veya kiracısının kendi kullanımına özgülemesi durumunda diğer paydaşların ecrimisil (haksız işgal tazminatı) isteyebilmesi için öncelikle o paydaş bu ortak yeri tek başına kullanmaktan yöntemince men edilmiş, başka bir deyişle, diğer paydaşlar bu yerden kendilerinin de yararlanmak istediklerini o paydaşa yöntemince ihtar etmiş olmalarına karşın kullanımın sürdürülmüş olması gerekir.
Somut olayda, ortak mülkiyet hükümlerine tâbi dava konusu yerleri kullanarak müdahalede bulunan dahili davalının diğer paydaşlarca önceden uyarıldığı yolunda bir kanıt ortaya konulup kanıtlanmadığı, özellikle ayaklı reklam panosu ve mobilya teşhir edildiği beyan edilen bahçenin özel amaca tahsisli ortak yer olmakla niteliği gereği ekonomik bir yarar sağlamayacağı gözetilmeden davacı tarafın ecrimisil (haksız işgal tazminatı-kira alacağı) isteminin reddi yerine uygun bulunmayan gerekçelerle ecrimisile hükmedilmesi,
3- Kabule göre de;
a-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine göre (HUMK’nun 74.md.); hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, bu taleplerden fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez.
Davacı vekili dava dilekçesinde, ecrimisil alacağının davalılardan tahsilini istemiş ancak faiz talep etmediğinden mahkemece hükmedilen ecrimisile faiz işletilmesi,
b- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323/ğ maddesinde “yargılama giderleri olarak vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti gösterilmiş,” 326/2. maddesinde ise “davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır” hükmü düzenlendiğine ve mahkemece dava kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre dahili davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.