Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/2233 E. 2014/7846 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2233
KARAR NO : 2014/7846
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Davacılar N.. G.. vd. ile davalılar Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vd. aralarındaki kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili davasına dair Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.10.2012 günlü ve 2012/212-2012/540 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 06.05.2013 günlü ve 2013/4928-2013/7693 sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesi ile eklerinin ve tüm dosya kapsamının yeniden incelenmesi sonucunda,
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 2. maddede; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişilerin taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle isteklerini belirterek (nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması 1. fıkrasında dava şartı olarak kabul edilmiş, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte henüz kesinleşmeyen davalarla ilgili ise 10. fıkrasında uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilecekleri, uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar davanın bekletileceği, uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edileceği öngörülmüştür.
Dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasının yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 23.03.2012 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle uzlaşmaya başvurulduktan sonra dava açılmasını dava şartı sayan ve yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlükte olmadığı ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğundan ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin
sürenin geçtiği de dikkate alındığında; Dairemizce uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yönünde yapılan bozma kararının, bozma kararından sonra yürürlüğe giren yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenleme karşısında kaldırılması gerekmekte olup, ancak harç ve vekalet ücretinde yapılan yasal düzenlemeye göre karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 06.05.2013 gün ve 2013/4928-7693 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. ve 13. fıkralarında “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” ve “Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır” hükmü getirildiğinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın (5) numaralı bendinin tamamının hükümden çıkartılarak yerine “Alınması gereken 21,15 TL maktu harcın, peşin alınan 1.004,40 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harçların istem halinde yatırana iadesine, 21,15 TL maktu harcın Hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılması; (6) numaralı bentte yer alan “7.460,88 TL” yerine “1.200,00 TL” yazılması; (7) numaralı bentte yer alan “148,50 TL peşin” sözcüklerinin yerine “21,15 TL yazılması, “855,90 TL ıslah harcı” sözcüklerinin metinden çıkartılması ve “2.079,40 TL” yerine “1.096,15 TL” yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine,
28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.