YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2225
KARAR NO : 2014/4136
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : Sarıkaya Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/08/2010
NUMARASI : 2009/253-2010/279

Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı R.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, mirasçı Abdulkadir’de olan alacağı nedeniyle ortaklığın giderilmesi davası açtığını belirterek, Türk Medeni Kanunu’nun 648. maddesi uyarınca kayyım atanmasını istemiş, mahkemece Sarıkaya M.. M.. kayyım atanmıştır.
1-3561 sayılı yasanın 2/1. maddesinde “22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.” hükmü yer almaktadır. Davanın yasal dayanağı ise Türk Medeni Kanunu’nun 426 ve 648. maddeleridir. Türk Medenî Kanunu’nun 427. maddesi ile 3561 sayılı yasada açıklanan koşullar gerçekleşmediği halde mahallin en büyük mal memurunun kayyım atanması,
2-Kabule göre de; “Mal Müdürü” yerine “M.. M..nün” kayyım atanması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı R.. K..’a iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.