YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21249
KARAR NO : 2014/19013
KARAR TARİHİ : 25.12.2014
MAHKEMESİ : Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/855-2013/2247
Davacı vekili dava dilekçesinde, aidat borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, davalının 2012 Mart- 2013 Ocak dönemlerine ilişkin aidat borcunu ödemediği ve yapılan icra takibine de itiraz ettiği belirtilerek itirazın iptali ve inkar tazminatı istenilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ve özellikle dairemize aynı dava konusu taşınmaz, aynı tararflara ilişkin 2011 Mart -2012 Ocak dönemlerine ilişkin aidat borçları nedeniyle açılmış itirazın iptali davası dosyasına ilişkin Dairemizin 2013/18747 Esas 2013/17319 Karar sayılı bozma ilamından, dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu değil, genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğinden görev hususu da buna göre tespit edilmelidir.
Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.